Büyük başarılar, değerli anaların yetiştirdikleri seçkin çocukların yardımıyla meydana gelir. M.Kemal Atatürk
OKULUMUZ BEYAZ BAYRAKLA ÖDÜLLENDİRİLDİ....🤩👏🏻👏🏻🥳👍🏻🥰 Geleceğimizin teminatı çocuklarımızın daha sağlıklı ve güvenli ortamda eğitim almalarını sağlamak için, -Eğitim kurumlarının temizlik ve hijyen konusunda teşvik edilmesi, -Toplum sağlığının korunması ve geliştirilmesi, -Yaşam kalitesinin yükseltilmesi, -Yeterli eğitim almış sağlıklı nesiller yetiştirilmesi amacıyla Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlığı arasında “BEYAZ BAYRAK” işbirliği protokolü yapılmıştır. Bu kapsamda yapılan çalışmalarla okullar her iki bakanlık tarafından denetlenmiş ve değerlendirilmiştir. Belirlenen kriterler ve çalışmalar doğrultusunda yeterli bulunan okulumuz “TEMİZLİK VE HİJYEN KURALLARINA UYGUN “ bulunarak , “BEYAZ BAYRAK” almaya hak kazanmıştır. Okulumuz Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığınca sertifika ve plaketle ödüllendirilmiştir. 👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻 GEMS DERSİ KONU BAŞLIKLARI YILLIK ve AYLIK PLANLAR (2014-2015) NİLGÜN BABAANNENİN MESAJI HER GÜNE YENİ OYUNLARIMIZ.. BİLTAN ANAOKULLARI İŞBİRLİĞİ ile YETİŞEN ÇOCUKLAR EĞİTİCİ YAZILAR

ÇALIŞAN KADINLARDA DEPRESYON TEHLİKESİ

 Çalışan kadınların sorumlulukları ev kadınlarına göre hiç şüphesiz çok daha fazla… Özellikle çalışan kadının ev düzeninde eşi de yardımcı olmuyorsa işi daha da zorlaşıyor.

Hem işte hem de ev düzeni konusunda kendini birinci dereceden sorumlu hisseden kadın, birde anneyse bu sorumluk daha da artıyor.

 

Yapılan araştırmalar çalışan kadınların ev kadınlarına oranla depresyona yakalanma riskinin iki kat daha fazla olduğunu ortaya çıkarıyor.

Çağatay Öztürk
Psikoterapist

Her insanın düşünme biçiminde erkeksi ve kadınsı taraflar vardır. Bu düşünce biçimi, kişinin içinde bulunduğu bio-psiko ve sosyal durumdan çok etkilenir. Özellikle erkek egemen bir iş dünyasında yaşam savaşı vermek zorunda olan iş kadını daha erkeksi düşünme gereksinimi hissedebilir. Evdeki sorumlulukları çerçevesinde kadınsı düşünme biçimiyle hem anne hem ev kadını kimliğini yaşamaya çalışan kadın, iş ve ev yaşamı arasında bir rol çatışması yaşayabilir. Yaşanan bu rol çatışması çalışan kadınların ev kadınlarına oranla depresyona yakalanma riskinin iki kat daha fazla olduğunu ortaya çıkarıyor. Özellikle son yıllarda A.B.D ve İngiltere’de yapılan psiko-sosyal araştırmalar bu olasılığı daha da güçlendiriyor. 
Çalışan Kadın Anneyse; 
Bu durumda kadının sorumluluklarının daha fazla olduğu yadsınamaz bir gerçektir ve yeterlilik duygusu ile ilgili sorunlar kadında endişe bozukluğuna sebebiyet verebilir. 
Anne olan çalışan kadın çok iyi şartlarda çalışıyor ve çocuğuna çok iyi şartlarda bakılıyor olsa da yine çocuğunun yanında olamadığı, onunla yeteri kadar vakit geçiremediği için gizli bir suçluluk duygusuna kapılabiliyor.
Çalışan anneler için en önemlisi zamanın kıymetini bilmek ve zamanı çok iyi değerlendirmektir. Evdeki temizlik, çamaşır, ütü gibi sorumluluklarla çocuk ile geçirilecek zaman arasında bir zaman paylaşımı yapılması gerektiğinde kimi zaman kadın çok büyük bir tereddüt yaşayabiliyor. Çalışan kadını depresyona iten en büyük nedenlerden bir tanesi kadının aynı anda iki mekânda olma arzusu. Evinde ev kadını ve anne olarak çocuğunun yanında olma arzusu, hem de iş kadını olarak iş yerinde olma arzusu. Tabii ki toplumsal şartlandırılmışlıklar da yine bu duygunun kadında daha yoğun yaşanmasına sebebiyet verdiği için çalışan kadın ne yazık ki farkında olmadan depresyona girebiliyor. Bu durumda elbetteki çalışan kadının işteki verimini etkiliyor.
Çalışan Kadının Depresyona Girme Riskini Artıran Etkenler; 
• Çalışma konusunda seçme haklarının olmaması ve mutlaka çalışmak zorunda olmak,
• Eşlerden ev ile ilgili sorumluluklarda destek görmemek,

• Çalışma saatlerindeki düzensizlik,
• Özellikle çocukları ile geçirmek zorunda olduğu zamanlarda çalışmak zorunda kalmaları,
• Kendilerine bireysel olarak işteki yoğunluktan ötürü zaman ayıramamak. 
Çalışan Kadının Depresyona Girme Riskini Azaltan Etkenler; 
Çalışan kadının depresyona girme olasılığını azaltmak için en önemli etken herşeyden önce ‘bireysel tatmin’in sağlanmasıdır. Bireysel tatmin ancak ihtiyaçların yine bio-psiko ve sosyal anlamda tatmin edilmesiyle sağlanabilir. 
Bunun yanısıra, 
• Kadın çalışma alanı konusunda ve çalışıp çalışmama konusunda tercih hakkına sahip olmalı,
• Eşleri çalışan kadınları özellikle ev ile ilgili sorumluluklarda desteklemeli,
• Çalışan kadın anneyse full – time yerine part – time calışmalı, eğer mümkünse çalışma saatleri çocukların okulda olduğu veya sosyal aktivitelerini gerçekleştirdiği zamanlarda olmalı,
• Çalışan kadın kişisel bakım için (kuaför , güzellik veya spor salonu gibi) kendine periyodik olarak zaman ayırmalı,
Kişi isterse zamanı çok iyi değerlendirerek ve programlayarak istediği herşeyi mutlaka yaşamına sığdırabilir. Önemli olan zamanı nasıl değerlendirebileceğinizi bilmek ve yaşamınızdaki öncelik sırasında olan noktaları iyi tespit etmektir.