Devrimin amacını kavramış olanlar sürekli olarak onu koruma gücüne sahip olacaklardır. M.Kemal Atatürk
OKULUMUZ BEYAZ BAYRAKLA ÖDÜLLENDİRİLDİ....🤩👏🏻👏🏻🥳👍🏻🥰 Geleceğimizin teminatı çocuklarımızın daha sağlıklı ve güvenli ortamda eğitim almalarını sağlamak için, -Eğitim kurumlarının temizlik ve hijyen konusunda teşvik edilmesi, -Toplum sağlığının korunması ve geliştirilmesi, -Yaşam kalitesinin yükseltilmesi, -Yeterli eğitim almış sağlıklı nesiller yetiştirilmesi amacıyla Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlığı arasında “BEYAZ BAYRAK” işbirliği protokolü yapılmıştır. Bu kapsamda yapılan çalışmalarla okullar her iki bakanlık tarafından denetlenmiş ve değerlendirilmiştir. Belirlenen kriterler ve çalışmalar doğrultusunda yeterli bulunan okulumuz “TEMİZLİK VE HİJYEN KURALLARINA UYGUN “ bulunarak , “BEYAZ BAYRAK” almaya hak kazanmıştır. Okulumuz Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığınca sertifika ve plaketle ödüllendirilmiştir. 👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻 GEMS DERSİ KONU BAŞLIKLARI YILLIK ve AYLIK PLANLAR (2014-2015) NİLGÜN BABAANNENİN MESAJI HER GÜNE YENİ OYUNLARIMIZ.. BİLTAN ANAOKULLARI İŞBİRLİĞİ ile YETİŞEN ÇOCUKLAR EĞİTİCİ YAZILAR

TELEVİZYONUN ÇOCUKLARIMIZ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ;

Televizyonun  çocuklarımız  üzerindeki  etkileri;

   Dünyanın en zor yetişebilen varlığı  olan insan yavrusu 24. ayını doldurduktan sonra başlayan süreç içinde cinsel kimliğini  (kız- erkek ayırımı ) kazanmaya başlar.Cinsellik ayırımını fark eden çocuk hemcinsi olan anne ya da babasına benzemeye çalışır.Bu olgu çevreyi örnek alma isteğini belirleyen ilk adım sayılır.Kız  çocuk  annesini, erkek çocuk babasını örnek almaya başladığı 36. aydan sonra başlayan süreçte; onlar gibi giyinmeye, oturmaya ve çeşitli davranış taklitleri yaparak kişilik geliştirmeye başlar.Bu evrede çocukların anne ve babalarını kimse ile paylaşmak istemedikleri görülür.Ev ortamında çocuk için ağır basmakta olan bu durumu bozan etkenlerin başında televizyonun geldiğine kuşku yoktur.Gündüzleri ev hanımı olan annelerin,geceleri ise, çalışan annelerle babaların adeta dünyadan koparcasına televizyon izleme bağımlılığı anne-baba ve çocuk arasında olması gereken sevgi paylaşımını  da engellemektedir.Anne  ya da babası televizyon izlerken, çocukların araya girerek izlemeye engel olmaya çalışması ya da televizyonun düğmesine basarak kapatması , kendisi ile ilgilenilmemesi nedeniyle ilgi çekilme amaçlıdır.Çünkü ev ortamında yalnızca anne-baba olmayıp "ben de bu evde varım " dercesine üçüncü bir kişinin olduğunun bilinmesi gerektiğini çocuk işte bu tür davranışlarla duyuracaktır.Fakat günümüz de gereksinim değil adeta bağımlılık yapan televizyon, çocuğun tüm çabalarının boşa çokmasına neden olur. Çocuk ne yaparsa yapsın ille de televizyon izlenecektir.Bu durumla karşı karşıya kalan çocuk,yine anne-babasını taklit etme dürtüsünün ağır basmasıyla aynı bağımlılığa kendini de kaptıracaktır.O da aynı şeyleri yapacak ;televizyon izlemeden yemek yemeyecek, zamanı geldiği halde yatağına gitmeyecek ya da oyuncakları ile oynamak istemeyecektir.

     Yapılan araştırmalar  sonucu yurdumuzda çocukların televizyon izleme saatleri tutarının gün içinde bir hayli fazlalaştığı  saptanmıştır.İzleme payını arttırmayı birinci görev sayan televizyon kanalları filmler , dramalar, ve haber programlarında genellikle ahlak dışılığa ya da şiddete yer vermede birbirleri ile adeta yarışmaktadırlar.Yasadışı yollarla birbirini ezip kahramanlaşanlar ,sözel ya da fiziksel şiddet örnekleri, haksızın haklı karşısındaki güce dayalı üstünlüğü, yargılamadaki karmaşa , madde bağımlıların dramı, açık saçık sahnelerin çocuklarımızın sağlıklı büyüme ve psiko-sosyal gelişimine ne kadar zarar verdiği düşünülmelidir.

      Televizyonun engellenemeyen bir tutku halini alması sonucu, izlenen estetikten yoksun ve korkunç görüntülü programlar  çocuklarda şu olumsuzlukları yaratabilmektedir:

  • Kendine ya da başkalarına yönelik agrasif ( saldırgan ) davranışlar.( Çocuğun kızgınlık ve öfkesini , yanlış yollardan ifade etme girişimi olarak yorumlanabilir.)
  • Anne-baba  ve çocuk üçgeninde oluşan iletişim kopuklukları .(Bu durumdaki bir  çocuk sürekli olarak ilgi çekebilmeyi amaçlayan olumsuz davranışlar sergilemeye çalışır.
  • Paylaşma , iletişim kurabilme , oyuncakları ile tek başına oynayabilme alışkanlıklarını kazanamama.( Bu durumdaki çocuk arkadaş grubuna girmekte ve eve gelen konuklara yakınlık göstermekte zorlanır.)
  • Erken yaşlarda başlamak üzere beliren bencilliğe , hileye ve kurnazlığa kaçan davranışlar.
  • Yemek yeme sorunları , uykuda kabus görme ,kaygı bozukluğu, algılama kusuru ,düşünce ve yargılamada karmaşa.

              Ayrıca , son yıllarda hızla artış gösteren ağır  bir nörolojik çocuk hastalığına ; erken çocukluk  döneminde , sürekliliğinde  olan müzik klip kanallarının saatlerce çocuğa izlettirilmesinin neden olduğu saptanmıştır. Tedavisi oldukça güç olan bu hastalık karşısında ailelerin perişan hali içler acısıdır.

           Çoccuğu televizyon izlemekten yoksun bırakmak değil ; ancak kaliteli çocuk yayınlarını  günün belirli zamanlarında uzun süreli olmamak  kaydıyla belirli  bir program içinde izlettirmek  önerilmektedir.Ayrıca , ona yemek yedireyim diye kanal kanal reklam  ya da  çizgi film aramak  ise pek önerilmemektedir.Çocuk programları ve çizgi film izlettirme gün içnde  programlanabilirse hem çocuğu televizyon izlemekten  yoksun etmemiş , onun için izlenmesi gereken programları  benimsetmiş, hem de bağımlı  olmasını engellemiş oluruz

                                                                                                                Psikolog  ACAR PİJİ