SINIFLARIMIZIN VELİ BÜLTENİ..
Merhaba,
Yaz mevsiminde de, içimizdeki coşku her zamanki gibi devam ediyor. Hep birlikte başladığımız maratona kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bugüne kadar neler yaptığımızı, nasıl eğlendiğimizi sizlerle paylaşmak istedik ve umarız hazırladığımız bu bültenimizde siz de bizlerle eğlenirsiniz...
BABA VE ÇOCUK
( Erkeklerin de Çocukları Var ! )
Tüm velilerimize ilk veli bültenimizle size merhaba diyoruz. Bu bültenimizde sizlerle çocuğun gelişimi açısından çok önemli olduğunu düşündüğümüz baba ve çocuk arasındaki iletişim ve bunun öneminden söz etmeyi uygun bulduk.
Çocuğun eğitim ya da yaş durumlarıyla, ebeveynlerden sadece birinin ilgilenmesi, onun her zaman doğru davranışları bulmakta zorluk çekmesine neden olabilir. Çocuğun hayatında özellikle önemli kararların alınıp, uygulanacağı zamanlarda, eşlerin birbirleriyle dayanışma içinde olması çok önemlidir.
Hepimizin bildiği gibi, çocuğun doğumundan önce anne tarafından karşılanan tüm gereksinimlerine, dünyaya gelmesi ile birlikte baba da ortak olur.
Doğumdan itibaren çocuğun bilişsel, duygusal, sosyal ve psikoseksüel gelişiminde anne ve babanın birlikte etkili olduğu vazgeçilmez bir gerçektir.
Araştırmalar gösteriyor ki, babalar annelere oranla çocuğun bağımsız davranmasını, çevreyi keşfetmesini daha fazla cesaretlendiren bir tutum içinde oluyorlar. Bu da çocuğun zekasını olumlu yönde etkiliyor. Babanın çocuğa ilgisinin fazlalığı, çocuğun zeka gelişimini olumlu yönde etkilerken; ilgisiz, kısıtlayıcı bir baba çocuğun zeka gelişimini olumsuz bir yönde etkileyebiliyor.
Çocukların cinsel rol gelişiminde kendilerine örnek aldıkları, taklit ettikleri yetişkinler öncelikle evdeki ebeveyndir. Özellikle erkek çocuklar, baba ile kendilerine özdeşleştirerek erkeksi (maskülen) davranış kazanırlar. Kız çocukları da babalarını gözlemleyerek ve onunla iletişimde bulunarak karşı cinsin rol özelliklerini öğrenirler.
Babaların çocuklarına karşı sergileyecekleri tavır, onların ne tür kişilik özelliklerine sahip olacaklarını belirleyebilir. Babası aşırı otoriter tavır sergileyen çocuklarda utangaçlık, çekinme gibi özellikler daha çok görülebilir. Babası aşırı hoşgörülü, rahat bir tutum sergileyen çocuklar eleştiriye açık olmadıkları için kendilerini geliştiremeyebilirler. Bu çocukların kendilerine güvenleri az olabilir. ilgilenen, sevgi gösterisinde bulunan, demokrat bir yaklaşım sergileyen babanın çocukları ise daha yaratıcı, hoşgörülü ve lider özelliklere sahip bireyler olarak yetişirler.
Elde edilen bilgiler babaların çocuklarına ayırdığı zamanın annelere oranla genelde daha az olduğu yönündedir. Babalar çocuklarıyla birlikteliklerinde, mümkün olduğunca onun yaratıcılığını arttırmasına, yeteneklerini geliştirmesine fırsat veren, onu dinleyip anlamaya çalışan bir baba rolünü üstlenirlerse, çocuklarının gelişimine olumlu katkıda bulunurlar. Önemli olan çocukla geçirilen zamanın niceliği değil niteliğidir.
Babaların, evde sürekli otorite olan, korku duyulan, çocuğun hatalı davranışları karşısında hemen cezaya başvuran bir baba rolünü üstlenmeleri, çocukları tarafından çoğunlukla “çok çalıştığı için yorgun ve sürekli meşgul bir insan” olarak görülmeleri, çocuklarıyla olumlu bir iletişim kurmalarını zorlaştıracaktır. Bu durum, babanın çocuğunu, çocuğun da babasını tanımasını, anlamasını güçleştirecektir.
Çocuklarıyla olumlu bir iletişim içinde olmak, kuşkusuz ki tüm babaların isteğidir. Babalar çocuklarıyla tiyatroya, sinemaya, müzeye, konsere vb. yerlere gitmek gibi faaliyetlerde bulunma yanında, onlarla konuşmalı ve her ne konuda olursa olsun onları dinlemeye özen göstermelidirler.
Çocukları dinlemek onlara kendini dinletmenin en iyi yoludur. Çocuklar disipline edilirken, kızgınlıklar onların hatalı davranışlarına karşılık olmalıdır, kişiliklerine yönelik değil.
Okul yönetimi ve öğretmenlerin beklentisi, babaların çocuklarının okul yaşantısıyla yakından ilgilenmeye çalışmalarıdır. En az her dönem birer kere olmak üzere okul rehber öğretmeni, sınıf öğretmeni ve yöneticilerden biriyle iletişim kurmak “ babam benimle ilgileniyor “ duygusunu yaşatacaktır.
Son olarak baba yoksunluğuna değinilecek olursa; babanın ölümü halindeki yokluğunda (anne – baba ayrı ve baba çocuğuyla hiç görüşmüyorsa) çocuk, babasının yerine koyabileceği uygun bir modele sahip (amca, dayı, ağabey vb.) olursa ve anne, babanın yokluğunu doğal bir olgu olarak aktarabilirse, çocuk babanın yokluğundan daha az etkilenecektir. Annenin yokluğu halinde aynı görev babaya düşmektedir.
Boşanma sonucu babanın evden ayrılması halinde, çocuğun baba ile düzenli aralıklarla görüşmesi, boşanmanın olumsuz etkilerini azaltmaktadır. Baba çocuk iletişiminin kopmaması için, babalar çocuklarına ayrılan görüşme zamanlarına sadık kalma konusunda çaba sarf etmelidir. Çocuk baba ile yaşıyorsa aynı şekilde, baba da çocuğun annesi ile görüşmesi konusunda onu desteklemelidir. Her iki ebeveyn de çocuklarının gelişimine katkıda bulunmak için mümkün olduğunca iletişimi koparmamalıdır.
Bize zaman ayırdığınız için şimdiden teşekkür eder çocuğunuzla keyifli paylaşımlar dileriz.