Türk Milleti yeni bir iman ve kesin bir milli azim ile yeni bir devlet kurmuştur bu devletin dayandığı esaslar "Tam Bağımsızlık" ve "Kayıtsız Şartsız Milli Egemenlikten ibarettir. Yeni Türkiye devletinin yapısının ruhu Milli Egemenliktir. Milletin Kayıtsız Şartsız Egemenliğidir… M.Kemal Atatürk
OKULUMUZ BEYAZ BAYRAKLA ÖDÜLLENDİRİLDİ....🤩👏🏻👏🏻🥳👍🏻🥰 Geleceğimizin teminatı çocuklarımızın daha sağlıklı ve güvenli ortamda eğitim almalarını sağlamak için, -Eğitim kurumlarının temizlik ve hijyen konusunda teşvik edilmesi, -Toplum sağlığının korunması ve geliştirilmesi, -Yaşam kalitesinin yükseltilmesi, -Yeterli eğitim almış sağlıklı nesiller yetiştirilmesi amacıyla Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlığı arasında “BEYAZ BAYRAK” işbirliği protokolü yapılmıştır. Bu kapsamda yapılan çalışmalarla okullar her iki bakanlık tarafından denetlenmiş ve değerlendirilmiştir. Belirlenen kriterler ve çalışmalar doğrultusunda yeterli bulunan okulumuz “TEMİZLİK VE HİJYEN KURALLARINA UYGUN “ bulunarak , “BEYAZ BAYRAK” almaya hak kazanmıştır. Okulumuz Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığınca sertifika ve plaketle ödüllendirilmiştir. 👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻 GEMS DERSİ KONU BAŞLIKLARI YILLIK ve AYLIK PLANLAR (2014-2015) NİLGÜN BABAANNENİN MESAJI HER GÜNE YENİ OYUNLARIMIZ.. BİLTAN ANAOKULLARI İŞBİRLİĞİ ile YETİŞEN ÇOCUKLAR EĞİTİCİ YAZILAR

ÇOCUK KİMLİĞİ YOK MU OLUYOR ?

 Günümüz hayat şartlarında çocuklar çocukluklarını yaşayamıyor. Sürekli yetişkinlerin gözetimi altında özgür yaşam alanlarından yoksun büyüyor.Bu da ‘Küçük kadınlar, küçük adamlar mı yaratıyoruz?’ sorusunu gündeme getiriyor?

Dr. Özden Bademci
Psikolog

Şehir yaşamının ve hayat şartlarının getirdiği sorumluluklar çocukların da çocukluklarını yaşayamama sonucunu doğuruyor. Çocukluğun alanı giderek daralıyor. Çok erken yaştan itibaren kurum bakımı altında ve sürekli bir yetişkinin gözetiminde geçiren çocukların konuşma ve davranışları yetişkinlerinkini andırırken, bunun toplum tarafından övgüye değer bulunması aslında bir hatadır. Çünkü bu sırada çocukların çocukluklarını yaşayamadıkları gerçeği göz ardı ediliyor.

‘Küçük Kadınlar, Küçük Adamlar’

Özellikle şehirlerde yaşayan çocuklar neredeyse zamanlarının büyük bölümünü yapılandırılmış ortamlarda geçiriyor. Oysa çocukluk sürecinde boş zaman etkinlikleri çok önemlidir. Çocuğun kendisinin kurguladığı, yönettiği oyunları oynaması gereklidir. Sözgelimi sokak oyunlarının çocuğun gelişimine katkısı büyüktür. Fakat şehir yaşamı bu fırsatı neredeyse tamamen ortadan kaldırdı. Son 25 yılda ergenlerde dikkat esikliği, davranış bozuklukları, duygu durum bozukluklarında ciddi bir artış var. Bunun nedeni çocukların zamanlarının büyük bölümünü yetişkin süpervizyonu altında geçirmeleridir. Üstelik o yetişkin de anne baba değil, öğretmenler oluyor.

Yapılan bir araştırmaya göre, Hollanda, İskandinav ülkelerinde çocukların daha mutlu olduğu saptanmış. Çünkü bu ülkeler çocuk dostu kentler yaratmak üzere harekete geçtiler. Örneğin, çocukların okula kendilerinin yürüyerek gidebilmeleri için bir takım düzenlemeler geliştirdiler.

‘Sen çok şanslı bir çocuksun’ söylemi çok yanlış

Bu konu ancak devlet politikası olarak görüldüğünde çözülebilir. Öncelikle eğitim sisteminin gözden geçirilmesi gerek. Mesela çocukların uzun zaman geçirdikleri kurumların geniş oyun alanlarının olması lazım. Yeni yapılan bir araştırmaya göre çocuğun açık alanda vakit geçirmesi, davranış problemlerini azaltıyor. Çocukların özgürce vakit geçirip, koşturup oynayabilecekleri, doğayla iç içe olabilecekleri, enerjilerini boşaltabilecekleri ortamların arttırılması gerek. Anne babalar, “Sen çok şanslı bir çocuksun, bak benim çocukluğumda bu yoktu. Bak senin bunların var” gibi söylemler içerisindeler. Oysa günümüzde çocuklar büyük bir baskı altındalar. Çok erken yaştan itibaren sözgelimi “sınav” gerçeğiyle ile karşılaşıyorlar. Geçmişte çocukların daha özgür yaşam alanları vardı. Şimdi ise çocukların her alanda başarılı olmaları bekleniyor. Bale yapmalı, spor yapmalı, kitap okumalı, İngilizce bilmeli gibi… Oysa bir anaokulu çocuğunun bolca dışarıda koşup oynamaya ihtiyacı vardır. Oyun sadece çocuğu eğlendiren bir etkinlik değil çocuğun kendini geliştirdiği, ifade ettiği önemli bir deneyimdir. O yüzden anne babalar anaokulu seçerken çok pahalı programlara, çok pahalı etkinliklere bakmak yerine, çocuğun gelişime ne kadar uygun bir anaokulu diye bakmaları gerekir.